Lilypie Breastfeeding PicLilypie Breastfeeding Ticker

16 Nisan 2008 Çarşamba

"Hoş Geldin Bebeğim" Eğitiminden Notlar....

İki post önce AÇEV' in Joker Mağazaları sponsorluğunda, Florence Nightingale Hastanesi doktorlarının da desteğiyle gerçekleştirilen eski adıyla Aile Mektupları yeni adıyla "Hoşgeldin Bebeğim" Eğitim Semineri' ndeydim.
Seminerde ilk olarak Op. Dr. Aykan Özçelik konuşmacıydı, kendisi Florence Nightingale' in Kadın Hastalıkları Uzmanı. Konuşmasını iki ana konuda toplamıştı.
*Normal/Sezeryan Doğum ?
*Lohusalık

Doktorun demesi, sezeryan prosedürü bebek için, normal doğum prosedürü de anne için daha olumlu görünmektedir fakat anne ve bebeğin tam iyilik hali hiçbir zaman garanti edilemez.
Kendisi, koşullar uygun iken normal doğumun yapılmasından yana ancak doktorlar bile halen normal doğum yapmak istemeyen birinin zorlanmasının ne kadar doğru olacağı yönünde emin değiller.
Özellikle özel kuruluşlarda bu anlamda sezeryanın artması söz konusu, aslında doğru olan doğum şekline kesinlikle hastanın karar vermesi değil, doktorun tetkikler sonucu kararı baz alınmalıdır.
Yurtdışında ağırlıklı normal doğum yapılmasında bir büyük neden de gecelik yatak ücretlerinin $500 ı bulmasıymış, yani insanlar biraz ekonomik anlamda da bu yöntemi seçiyorlar.
Gelen sorulardan biri benimde merak ettiğim "Epidural" di. Felç yapması gibi birşeyin söz konusu olmadığını, daha önceleri seyrekde olsa idrar ve büyük tuvaleti tutamama gibi şikayetler olduğunu, bunun 6 ay kadar sürdüğünü, bazı durumlarda çok daha uzun sürdüğünü, ama bunun sebebinin kullanılan dozdan kaynaklandığını, artık bu dozun çok azaldığını ve yanlız bir kaç gün süren baş ağrılarına sebep olabileceğini belirtti.

Bir diğeri ise ilk doğumunu sezeryanla yapmış birinin ikinci doğumunu şartlar yerindeyken dahi mecburen sezeryan yapılmasının sebebi idi. İkinci doğumun normal yapılması rahimde ciddi yırtıklara neden olabileceği için yurtdışında halen desteklenmiyormuş.

LOHUSALIK DÖNEMİ:
-Doğumdan sonraki 6 haftaya denir.Kilo ve karın bölgesinin elastikiyeti hariç lohusalık döneminin bitiminde vücut doğum öncesi haline geri dönüyor.
-Doğumdan sonraki ilk 3-4 yoğun sonra azalan şekilde kanama olur, 3 hafta sürer, sezeryanda bu süre biraz daha uzundur.
-İlk günlerde daha sık olmak üzere günde 8-10 kere rahim bölgesine 20-30 sn. kadar ovma hareketiyle hafif bastırarak masaj yapılmalıdır. Bu kanamanın biraz olsun kontrol altına alınmasını sağlıyor. Rahim bu dönemde, hamilelikte olduğu gibi göbek deliğinin 2-3 parmak altından yavaş yavaş aşağıya doğru iner.
-Doğum sonrası oluşacak olan ateşlenmelere çok dikkat edilmesi gerekiyor. Genelde annenin yanlış emzirmesinden, daha doğrusu emzirememesinden dolayı biriken süt buna sebep olabileceği gibi, sütün sağılmasından 1 saat kadar sonra ateşte düşme olmazsa ciddi bir sorun olabilir, hemen doktora başvurmak gerekiyor.
-Doğumdan sonraki dönemde de kan kaybı olacağı ve sütün kalitesinin artması içinde de 3 ay daha demir hapına devam edilmeli.
-Bu dönemde bol su içilmeli ve gaz yapıcı gıdalardan uzak kalınmalı.
-Normal doğumda 15.günden itibaren hareketlere başlanılabilir, bu hareketler daha çok karın, kalça ve sırt kaslarını çalıştıracak türde olmalı. Sezeryanla doğum sonrası ilk 6 ay fazla ağır kaldırmayın, öksürürken elinizle dikişlerinizi destekleyin, her ne kadar dikişler kolay zarar görecek şekilde değildir ama tedbirli olunması gerekiyor.
-Normal doğum sonrası eve gidince, sezeryanda da 2 gün sonra banyo yapılabilir.

DEPRESYON/PSİKOZ:
Doğumdan sonra ilk iki hafta kadınların %85'inde melankoli hali görülür.
Melankoli sonucu uyku problemi, ağlama krizleri, halsizlik, baş ağrısı sıklıkla görülür.
Bu durumdaki annelere en büyük destek eşinden ve ailesinden gelmelidir. Aile anneyi iyi tanımalı ve takip etmelidir çünkü bu durumun sonu psikoza kadar dayanmaktadır. Nedenleri tam bilinmese de doğumdan sonra oluşan ani hormonal değişiklik buna sebep olmaktadır.Bu dönem 6 haftaya kadar sürebilir.
Bunlar kadın doğum uzmanının anlattıklarından aklımda kalanlardı. Daha sonra ise Boğaziçi Üniversitesi'nden Uzm.Psikolojik Danışman Aylin Atmaca Koçak konuşmacıydı.Kendisi 0-3 yaş çocuk psikolojisi, doğumdan sonra anneyi bekleyen haller, bebeklerin hangi ayında sizi neler bekler, nasıl yaklaşılmalı gibi konularda bilgi verdi.
İlk konumuz mükemmel anne olmaya çalışmayın,mükemmel anne yoktur, "Yeteri kadar iyi anne" vardır.Bunun da olması için bir takım etmenler gerekli:
*Kendinize zaman ayırın,
*Mutlu olun, ancak mutlu bir anne eşine ve çocuğuna destek olabilir,
*Dinlenin/Uyuyun( Özellikle ilk zamanlar bebeğiniz her uyuduğunda uykunuz olmasa bile uzanın, bırakın bir kaç ay yaprak sarma yemeyin, temizlik için de destek alın)
*Diğer annelerle konuşun.(Siz dünyadaki tek sıkıntılarla karşılaşan anne değilsiniz, diğer annelerle konuştukça kendinizi daha rahat hissedeceksiniz.)
*Çocuğunuza sevgiyle yaklaşın,
*Çocuğunuz büyürken sınırlara ihtiyacı vardır, onu yönlendirin,
*Çocuğunuzun tarafında olun,
*Çocuğunuzu motive edin, evde öğrenme ortamı yaratın,(komşularınızla, arkadaşlarınızla oyun grupları oluşturun ancak onları bir odada bırakıp siz sohbete dalmayın, çocukların oyununa katılın, onları yönlendirin)
*Çocuğunuzun önemli günlerini not alın,ilerde onun da çok hoşuna gidecek bir anı olacaktır.

0-3 yaş dönemi:
*Bu dönemde beyin gelişimi çok hızlıdır.
*Kişiliğimizin oluşmasında bizi eşsiz kılan şeylerin çoğu ilk 3 yılda yaşanan tecrübelerdir.
*Beyin gelişimi normal olarak doğmuş bir çocuğun içinde yaşadığı çevredeki olumsuzluklar onun gelişimini negatif etkiler.
*Beyin gelişimi tecrübelerle değişir.
*Beyin gelişiminde anne-babanın ilişkisi de önemlidir.

3.aydan itibaren yemek,uyku, banyo, oyun saatlerinin oluşturulması düzeni sağlar ve bebek kendini bu düzen içinde güvende hisseder.

İlk Ay:
-Bebek 20-30 cm uzağı görebilir.
-Sizin yüzünüzü inceler.
-Siyah-Beyaz ve parlak ışıkları farkeder.
-Sizi tanıyıp gülebilir.

3 Aylık:
-Görme yeteneği gelişmiş, göz teması oluşmuştur.
-Ellerini inceler.
-Oyuncaklar ilgisini çeker.
-15 sn. kadar ilgisini toplar.
-Yanlız olmaktan hoşlanmaz, siz odadan çıktığınızda ağlayabilir, bu onun size alışıp, şımardığı anlamına gelmez, bebek bu aylarda henüz annesinin kaybolup tekrar geleceği kavramını anlamış değildir.
-Artık anne-babadan farklı bir kişi olduğu bilincindedir.

6 Aylık
-Kendi ismini bilir, seslenildiğinde o yöne bakar.
-Yabancılardan çekinebilir, geçicidir ama çekinmemesi için korktuğu kişinin kucağına bırakılıp ortadan kaybolmak yanlış olur.
-Sizin hareketlerinizi taklit edebilir.
-Ses tonunuzdan mutlu,kızgın olduğunuzu anlar.

*İnsanlar diğer insanlarla ilişki içinde gelişir. Doğumdan 1 yaşına kadar annenin güven duygusunu vermesi önemlidir. Ancak hayatı da toz pembe göstermek iyi değildir, bazen çocuğunuzu hayal kırıklığı da yaşatabilmelisiniz. Örneğin her seslendiği saniye yanında olamayabilirsiniz. Bununla birlikte 1-3 yaşta çok fazla dur yapma demek özgüveni ortadan kaldırır.
Milletçe olumsuz cümle kullanmayı severiz "Dışarı çıkıyorum birşey lazım değil dimiii? diye sorarız halbuki "Birşey lazım mı?" demek gerekir. Bunun gibi çocuğunuza "Koşma" demek yerine "Yavaş Yürü" demek daha olumlu bir cümle olacaktır. Aynı şekilde çocuklar yönlendirilmek isterler "Orayı boyama" nereyi boyayacak o zaman? "Onunla Oynama" bu gibi cümleler yerine "bu senin oyuncağın değil, sen bununla oynamalısın" şeklinde konuşmak doğrudur .Psikoloğumuzun anlatımından aklımda kalanlar bunlardı.Son olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.Selen Göktan konuşmacıydı.

Yine aklımda kalanları kısa kısa maddeliyorum.

*Anne sütü oda sıcaklığında 4 saat, buzdolabında 5-7 gün, buzlukta 2 ay, derin dondurucuda 6 ay saklanabilmektedir. Yanlız tarih yazmayı unutmamalısınız.
*Bebeğinize banyo yaptırmadan önce ihtiyacınız olan tüm malzemeyi yanınıza alın. Oda 24-25 derece, banyo suyu 37 derece idealdir.
*Bebeğin kordonu düştükten sonra haftada 2-3 defa bebek şampuanı, banyo yağı ve bebek losyonu kullanılarak yıkanır.
*İlk 4 ay bebeğin başını yıkadığınız suyun temiz su olmasına özen gösterin çünkü başı yıkanırken akan suları yalayabilir.
*Alt değiştirirken ılık sulu pamuk yardımıyla yada yenidoğan bebekler için özel olarak satılan sadece su ile ıslatılmış ıslak bezler yardımıyla temizliğini yapabilirsiniz.Pişik olmaması için bu bölgenin iyice kuru kaldığından emin olmalısınız. Hatta bir süre açık bırakıp hava almasını sağlarsanız pişik riski en aza iner. Pişik olmadan o bölgeye krem sürmek gereksizdir.
*Bebeğin odasının 21 derece olması idealdir.
*Kendinizi iyi hissediyorsanız ilk 40 günün geçmesini beklemeden dışarı çıkabilirsiniz, temiz hava ve bol güneş annenin psikolojisinin yerine gelmesine yardımcı olacağı gibi bebeğin en çok ihtiyacı olan D vitaminini de almasını sağlar.
*İlk 6 ay bebeğinize güneş kremi kullanmayın.

Bebeğim neden ağlar?
-Açlık
-Yorgunluk
-Kirli bez
-Çok sıcak/çok soğuk
-Giysileri rahat mı?
-Gaz sancısı mı/ hasta mı?

Kolik nedir?
Bağırsak gazı.Sindirim uyum sürecinde yaşanır. 2 hafta ile 3 ay arasında görülür.

Bebeğimin kolik mi hasta mı olduğunu nasıl anlarım?
*Kolikli bebekler kucaklanmayı, sokulmayı sever, hasta bebeklerse ellenince rahatsız olurlar.
*Kolikli bebeklerin emme refleksleri güçlüdür, kolik sancısı sırasında meme verirseniz susup hızla emecektir, iştahlı, sağlıklı büyüyen bebeklerdir,hasta bebeklerse iştahlı emmezler.
*Kolikli bebeklerin dışkısı normaldir.

Ne yapılmalı?
-Gaz çıkarma
-Sallama
-İlaçlar
-Masaj(Kolik tutmadan 1 saat önce karnına saat yönünde)
-Sessiz bir ortam

UYKU
*Sırt üstü yatırılarak ayakları yatağın ucuna, yatağında herhangi bir yastık, minder vs. olmadan, oda sıcaklığı 18-20 derecede uyumalı.
*Uykuya kendi kendine geçmesini öğretin, uykulu iken uykuya dalmadan hemen önce yatağa koyun.
*Uyku öncesi rutini oluşturun.

-Hastaneden çıktıktan sonra ilk 5-7 gün içerisinde bir çocuk doktoruna gidin, rutin bir muayene olmasını sağlayın.

Tarama Testleri
Topuk testi
Metabolik tarama
Gelişimsel kalça displazi(1 aylık)
İşitme testi
Göz kontrolleri
Rutin kan ve idrar tetkikleri
Diş kontrolü

Vitaminler
Demir (6 aydan sonra)
Flor
Multivitamin (Gerek görüldüğünde)
Balık yağı/Omega 3-6 (Yeterli balık tüketimi yoksa)
D vitamini(15.günden itibaren düzenli alınmalı)

Yenidoğan sünneti için de doğar doğmaz yerine, vücudun bağışıklık sisteminin düzene girmesinden sonra yani 40. günden sonra 2 yaştan önce yapılmasını tavsiye ediyor.

Ben tamamen doktorların ağızlarından çıktığı gibi,aklımda kalanları aktarmaya çalıştım. Sonuçta %100 doğru diye birşey yok, herkes zamanla her konuda kendi doğrusunu, düzenini oturtuyor ama bunlara da kulak tıkamak olmaz, ben bu ara çok sık eğitimlerde olduğum için artık bu görüşlerin ne kadar göreceli olduğunu daha net anlıyorum. Ama sonuçta bir gerçek var bu tür eğitimlerin artması şart. Bence hiç bilgisi olmayan kişilerin ne kadar çok katılım gösterirse o kadar çok kendine olan güveni artıyor.
Biraz uzun bir post oldu farkındayım:)

5 yorum:

devrim dedi ki...

slm..
keşke senin bloga önceden baksaydım eğitime bende kay-tılırdım gerçi benimki 8 aylık oldu ama yinede öğrenecek şeyler vardır.
tekmeye gelince erkek bebekler tembel olurlarmış.6.aydan önce
pek bişey bekleme.ama sonra yerinde durmuyor fırlamalar.benimki de oğlan :))
nasıl doğum yapacaksın bilmiyorum ama ne yaparsan yap uyanık ol.yani epidural ol.bebeğin ilk sesini duymak tarif edilemez bir duygu....

AycA dedi ki...

annneaaamm oturmuş da yazmış bunları tek tek.. :)

Belgin Davidson dedi ki...

Bravo valla Meltemcim herseyi ince ayrintilariyla adim adim ogreniyorsun. Ben normal dogumda saatlerce sanci cektikten sonra epidural kullandim ve kendimi cennette gibi hissettim inanilmaz sanciyi hafifletiyor yine sanciyi hissediyorsun ama cok hafif. Sancilar basladiginda yurumeme izin verselerdi sancilarla basa cikmam mumkun olabilirdi ama beni yataga bagladiklari icin sancilari yuruyerek hoplayarak ziplayarak hafifletme sansim olamadi. Epidural muhtesem epidural sonrasinda evet tuvaletimi cisimi hala tutamiyorum guldugum hapsurdugum veya oksurdugumde problem oluyor. Benim hic bas agrim olmadi. Normal dogum yapacak tum annelere Epidural'u tavsiye ederim.

Meltem :-) dedi ki...

Devrim Merhaba, ziyaretin için teşekkürler. Walla gitmediğine üzülme bence çünkü en ince ayrıntısına kadar yazmaya çalıştım:)

Ayçacım ne şaşırıyosun bende çoluk çocuk yok henüz işim ne yazıyorum işte:)))

Belginim, canım arkadaşım, senin ne problemler yaşadığını biliyorum, burada olsan saniyede sezeryan yapmışlardı seni ama işte ben de hala emin değilim hangisi doğru olurdu.Canım inşallah hiç bir sorun kalmayacak kısa bir süre sonra, zaten senin minik kuzun herşeyi unutturmuştur sana eminim:))

Meltem :-) dedi ki...

Devrim Merhaba, ziyaretin için teşekkürler. Walla gitmediğine üzülme bence çünkü en ince ayrıntısına kadar yazmaya çalıştım:)

Ayçacım ne şaşırıyosun bende çoluk çocuk yok henüz işim ne yazıyorum işte:)))

Belginim, canım arkadaşım, senin ne problemler yaşadığını biliyorum, burada olsan saniyede sezeryan yapmışlardı seni ama işte ben de hala emin değilim hangisi doğru olurdu.Canım inşallah hiç bir sorun kalmayacak kısa bir süre sonra, zaten senin minik kuzun herşeyi unutturmuştur sana eminim:))